GERİŞDER HABER
Gsm:0535 885 52 84
Gsm:0546 885 52 84
Üzeyir ALTUĞ
0530 467 03 16
Ahmet AKAN
0536 678 93 77
Çivril deresi
ÇİVRİL DERESİ, GERİŞ KÖYÜ İÇİN, GERİŞ KÖYÜ, KIBRISCIK İÇİN ÖNEMLİ
Bolu’nun parlayan yıldızı olan Kıbrıscık ilçesi geçmişten günümüze tarihte saklı, bilinmeyen olaylara ve gelişmelere ev sahipliği yapmıştır. Bunların çoğu yerli halkın sayesinde günümüze kadar ulaşmıştır. Ama bilimsel ve akademik bir çalışmaya konu olmayan bu olaylar ve gelişmeler efsane, söylenti vb. olarak kalmıştır.
Kıbrıscık bölgesi için olay ve gelişme dediğim de aklıma gelen kavramlar savaş, eğitim ve tarımdır. Aklıma ilk gelen savaş kavramı çünkü Kıbrıscık kestirme bir geçiş yolu ve stratejik bir bölgedir. Bundan dolayı bu bölgede geçmişte değişik çekişmeler yaşanmış olabilir.
PEKİ TARIM?
Tarım düşüncesine geldiğimizde Kıbrıscık Geriş Köyü bu düşünceye nadir bir örnektir. İnsan için akarsuların, yeşilin ve esrarengiz yer şekillerinin kusursuz olarak birleştiği bir yerdir. Köy, su akış güzergâhında yer almaktadır. Seneler öncesinden akarsuların yoğun olduğu yere kurulmuştur. Köyün kuzeydoğusunda köylülerin çeltik tarlalarının bulunduğu Alacanın Önü, güneybatısında Çivril Deresi ve ayrıca köyün güneydoğusundan doğan Sarı Böğet Çayı ve Çonu Çayı ile köy içinde birleşir ve Hacap Deresi’ni oluşturarak devamında Çivril Kanyonu’na akarlar.
Çivril Deresinin geniş bir bölgesi, Geriş Köyü ile Dokumacılar Köyü arasında kalmaktadır. Derenin su kaynağına yakın bölgelerinde ve toprağının kumlu olması nedeniyle bağcılık tarımı için çok önemlidir. Bunun en büyük kanıtı Geriş Köyü Halkı’na ait üzüm bağlarının, ağaçların ve bahçelerin bulunması olsa gerek. Derenin kuzeye doğru uzayan ayağı ise tarım kullanımı için uygun değildir. Çünkü kuzey kısmı bir kanyondur. Son yıllarda yeraltı su kaynaklarının azalmasından dolayı yaz aylarında neredeyse kurumakta, kış aylarında ise yeniden su oranı artmaktadır.
PEKİ, YA EĞİTİM?
Çivril Deresi kenarında, yıllar önce bir medresenin olduğu hatta bunun kalıntılarının halen varlığını sürdürdüğü söylenir. Medresenin, Geriş Köyü ve bölgesi için eğitim ve kültür merkezi olduğunu söylemek kaçınılmazdır. 1974 yılında inşa edilmeye başlanan Geriş Köyü Camii, Çivril Deresinde yıkılan medresenin taşları ile yapılmıştır. Ayrıca Çivril Deresi’nde yakın zamanda taş okuma yapıldığı da bilinmektedir. Mondu, Alpağut, Alan köyleri başta olmak üzere 6,7 ayrı köyden getirilen kız ve erkek çocukların taş okuması bittikten sonra herkes namaz kılarken bir büyük kişi dua ederek oradaki çocukların sesinin çıktığı bir şekilde “Amin Amin Amin....” diyerek bağırmalarıyla yağmur duası gerçekleştirilirmiş.
GERİŞ KÖYÜ CAMİİ
NEDEN ÇİVRİL DERESİNDE?
Bunun için pek çok olağan düşünce söylenebilir. Ulaşıma uygun, işlek bir bölge olması ya da yine akla suyun gelmesi düşünülebilir. Su sesinin dinlendirici ve rahatlatıcı olması, sessiz, sakin, Çivril’in temiz havası ve insanlardan uzaklığı. Bunlar akla ilk gelecek şeyler belki de. Osmanlı eğitim sisteminde iyi bir eğitim için her şey düşünülebililir.
ÇİVRİL KANYONU
ÇİVRİL’İN ANLAMI?
Yaptığım birkaç araştırma ve alıntılara dayanarak sizlere Çivril adının ne anlama geldiğini anlatmak istedim.
Çivril adının içindeki Çivr- bölümünün, çok sayıda örneği olarak sıralayabileceğimiz Cevr-, Çevr- ögesini içeren adlar içindeki o ögenin, gerçekte, Devrek, Divrik gibi adlarda gördüğümüz Devr-, Divr- ögesi köken hısımlığının bulunduğunu ve bunların tümünün, yine ileride göreceğimiz Evrendi gibi Evr- ögesiyle ve İvrindi gibi adlardaki İvr- ögesiyle aynı kökenden geldiğini, bu ortak kökenin Luwi/Pelasgos dilinde “Bol su, Gür su” anlamını belirten Abra/ Ebra/ İbra sözcüğünün kendisi olduğunu söyleyebiliriz.
Luwi dilinin, “Gür su, bol su” anlamındaki ABRA/EBRA/İBRA sözcükleriyle türetilmiş bazı örnek adlar:
Kıbrıscık, Kıbrıs, Devrak, Devrek Çayı, Devrek Deresi, Gebren Çayı.
ÇİVRİL KANYONU
Çevril, Çivril adlarının sonundaki il de aslında Luwi/Pelasgos dilinin “Geçit, boğaz” anlamındaki İla’sıdır. (Ela/ila) Bu sözcüğe ait örneklerden bazıları:
Helle, Helles Pontos, İlion, Agrilion, Pelaagos, Abila.
Dolayısıyla, bu adların tümü, içinden gür bir suyun aktığı bir doğal geçide, bir “Sulu Derbent”e işaret eder.
Cevre, Cevril, Çevril, Çivril gibi adların başındaki C/Ç’ye gelince. Bunlar, tahminen Türkleşme öncesi yakın dönemde yani Anadolu halkının Rumluk döneminde, Z ya da Tz idiler. Daha eski, Luwi dilinin ya da ardılı Anadolu dillerinin konuşulduğu dönemlerdeki biçimi ise, örneklerden bazısında S- yani S(wa), diğerlerinde D- yani D(a) idi. “İyi, güzel, kutlu, kutsal” anlamındaki Swa ön takısının Ebra/İbra sözcüğüyle birleşince senkop ilkesi yüzünden S- sinin kaldığını Siberis Çayı gibi örneklerden bilmekteyiz.
ÇİVRİL KANYONU
Ana Tanrıçanın adlarından biri olan Ada’nın yalnız Da biçiminde de kullanıldığı (Ada, Da) bu biçimlerin nice örnekte Aza/Za çeşitlemesinin görüldüğü (Aizanoi/Azanoi) keza bilgimiz içindedir.
Devrek gibi adlardaki, kökeni bu olan D- bölümü, “Ana tanrıçanın- ” anlamını belirtir.
Çivril. Denizli iline bağlı ilçe merkezi kasaba. Bunun adı, ya da o yöredeki halkın adı,12. yüzyıldan kalma Bizans belgelerinde Rum yazımıyla Tzibritzi ve Latin yazımıyla Cybrilcimani diye geçer.
Çivril. Bolu ili merkez ilçesi merkez bucağına bağlı köy. Bolu Dağı yakınında anayolun izlediği doğal geçit üzerinde. Buradan çeşitli akarsular çıkmaktadır.
Kıbrıscık adının da Siberis sözcüğünden geldiği şüphesizdir. Kıbrıscık, Siberis Irmağı’nı oluşturan kollardan biri olan Uludere’nin kıyısında yer alır. Irmak adı içindeki iber (Abra,Ebre,Eber,İbra,İbradi,İvrindi) “bol su, gür su” anlamına gelmektedir. Siberis adının diğer bir biçimi de Kiberis. Baştaki K- ya da S-, “İyi,güzel,kutlu,kutsal” anlamındaki öntakının iki biçiminden (Kuwa ya da Suwa/Swa)birinin senkrop olayı nedeniyle kısalmışıdır.Dolayısıyla buradaki Kıbrıs kelimesidir. Türk ağzında bir de, Kıbrıs adasından ayırt edebilmek için -cık ekinin eklenmesiyle Kıbrıscık olmuştur. Kıbrıs adasının adı da türetiliş biçimi bakımından buna benzediği görülmektedir. Kıbrıscık, aynı zamanda Uludere’nin bir diğer adı olabilir. Burada bir sonuca varmak gerekirse Kıbrıscık ve Çivril isimlerinin aynı köke dayandığından dolayı, ikisi de birbiri için çok büyük önem arz etmektedir.
ARAŞTIRAN
MEHMET İRGE
AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ
LİSANS ÖĞRENCİSİ
2017
Türk Dil Kurumu sözlüğünde derin, durgun su, su birikintisi ve gölcük anlamlarına gelmektedir. www.tdk.gov.tr.
En son Geriş Köyü’nden Ahmet Hoca isimli şahsın medresede hocalık görevinde bulunarak molla (öğrenci, hoca, talebe) yetiştirdiği söylenir.
UMAR, Bilge, Türkiye’deki Tarihsel Adlar, S.189 İnkılâp Kitapevi Yayın Sanayi ve Tic. A.Ş. , İstanbul, 1993.
UMAR, Bilge, Türkiye’deki Tarihsel Adlar, S. 853 Tablo 28 İnkılâp Kitapevi Yayın Sanayi ve Tic. A.Ş. , İstanbul, 1993.
Ella, İla. Bu sözcüğün Luwi/ Pelasgos dilinde “Geçit, Boğaz” anlamına geldiğini, Tarih ve Toplum Dergisi’nde Bilge Umar(Aralık 1989, Ocak 1990, Şubat 1990) yayınladığı üç yazıda, bununla türetilmiş toplam 52 adı inceleyerek kanıtlamış.
UMAR, Bilge, Türkiye’deki Tarihsel Adlar, S.236-237 İnkılâp Kitapevi Yayın Sanayi ve Tic. A.Ş. , İstanbul, 1993.
UMAR, Bilge, Türkiye’deki Tarihsel Adlar, S.189 İnkılâp Kitapevi Yayın Sanayi ve Tic. A.Ş. , İstanbul, 1993.
16. YÜZYIL OSMANLI TAPU TAHRİR DEFTERLERİNDE BOLU SANCAĞI | ![]() |
Mehmet İRGE |
CANIM ÇOCUKLARIMA | ![]() |
Serdar SELEK |
GERİŞ KÖYÜ | ![]() |
SELMAN SOYDEMİR ARAŞTIRMACI |
"BEYAZ EKMEKTEN UZAK DURUN!" | ![]() |
TAYFUN TAYŞİ BedenEğt.Öğrt. |
SEL GİDER KUM KALIR | ![]() |
İDRİS ÇAĞLI (İLAHİYATÇI) |
Aytekin Akan
Gsm:0533 732 56 56
Tasarım ve Programlama: Omnportal